aşktır bu olur böyle şeyler
ama kafaya takarsan
peşini bırakmazlar
otorup düşünmek warken başbaşa
yaptığın hatayı anlamazlar
bazen anladığında çok geç olur
aranızdan birileri gitmiş olur
bir gün aklına gelip hatırlayınca
ardında kalan bir resim ve bir kefen olur
resme bakınca düşünceler
insanı bir denizin en dibine vurur
nefes alırsın,çıkmaya çabalarsın yapamazsın
adeta yaşarken ölürsün
senin artık diğer yarından bi farkın yok
o toprağın altında sen ise
hayatın en karasında.
şöyle bir bakarsın etrafına kimseyi göremeyince
o gelir yeniden aklına,ama bilirsinki
artık ellerini tutup dertleşeceğin,
çok uzaklarda.düşünürsün orda mutlumu acaba diye
ama bilmezsin sensiz o ne hallerde.
gün gelir toplarsın kendini,
o kara toprağın başına gidip,
görürsün o yazıyı mezar taşında,
seni sevdiğini ve
çok uzaklarda olsada seni asla unutmuyacağını,
o zmn gözlerinden o güzel yemyeşil gözlerinden
canımın için yanaklarına bir damla yaş düşer.
topraktaki beden çığlık atar ağlama bitanem diye
ama duyamazsın ağlarsın.belki bi tas su döküp
hayatına devam edersin.sonradan farkedersin
o döktüğün sadece bir tas su değil.
hayallerin,umutların,yaşama sevincin...
ilerde karşına birisi çıkar,
ama asla onun gibi olamaz,
gülüşü,bakışı,sözleri,ellerini tutuşu...
her yerde onu ararsın.arada kaçar mezarın başına gidersin,
sadece bir toprağa onu ne kadar çok özlediğini söylersin.
af dilersin,ona bunları daha önce sölemek istediğini
dile getirirsin.ama sende iyi bilirsin,
artık bir değeri yok.evet malesef yok.
her gece dualar edersin.olmayacağını bildiğin halde
geri gelmesini dilersin.keşke dersin onun bu kelimeyi sevmediğini
bildiğin halde,her gece keşke dersin.keşke kıymetini bilseydim,
keşke onu ne kadar çok sevdiğimi defalarca söyleyebilseydim,
keşke,keşke o değilde,BEN ÖLSEYDİM...