Yıllar boyunca örnek bir kararlılıkla kavmini tevhid dinine çağıran Hz. Nuhun sabrı, Kuranda övgü ile bildirilmektedir. Hz. Nuh, kendisine ve yanındaki müminlere düşmanlık gösteren kavmine karşı kararlılıkla mücadele etmiştir. Hz. Nuhun içinde bulunduğu her türlü durumda Allaha yönelmesi, Onun yardımını umarak samimiyetle dua etmesi ise müminler için büyük bir örnektir. Hz. Nuh içinde bulunduğu durumu Allaha bildirmiş ve şöyle dua etmiştir:
Sonunda Rabbine dua etti: Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al. (Kamer Suresi, 10)
Başka bir surede ise Hz. Nuhun Allaha duası şu şekilde bildirilmektedir:
Nuh: Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma. dedi. Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facirden) kafirden başkasını doğurmazlar. (Nuh Suresi, 26-27)
Rabbim, beni, annemi, babamı, mümin olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma. (Nuh Suresi, 28)
Kuranda bildirildiği üzere Yüce Allah, Hz. Nuhun bu duasını kabul etmiş ve ileride gerçekleşecek olan tufana hazırlık yapmasını emretmiştir. Hz. Nuh, yakında herhangi bir deniz veya göl olmamasına rağmen Allahın emri üzerine büyük bir gemi yapmaya başlamıştır. Geminin yapımı sırasında ise kavmi kendisi ile alay etmeye devam etmiştir. Zamanı geldiğinde ise Allahın vaadi gerçekleşmiş ve tufan felaketi meydana gelmiştir.