Hz. Yusuf kıssası, dua konusunda müminler için güzel örneklerle doludur. Hz. Yusuf, karşılaştığı her türlü sıkıntıya karşı tevekküllü ve teslimiyetli davranmasıyla ve Allaha olan sadakatiyle, sağlam bir imanın tüm alametlerini göstermiştir.
Hz. Yusufa ve babası Hz. Yakupa isabet eden sıkıntılar, küçük yaştaki Hz. Yusufun kıskanç kardeşleri tarafından kuyuya atılıp bir kurt tarafından yenmiş gibi gösterilmesiyle başlamıştır. Ancak Hz. Yusuf, Allahın izniyle, yoldan geçen bir kervan tarafından bulunmuş ve onlar tarafından para karşılığında Mısırlı birine satılmıştır. Ergenlik çağına geldiğinde kendisine ilim ve hikmet (Yusuf Suresi, 22) verilen Hz. Yusufun, onu satın alan Mısırlının karısı kendisinden murad almak isteyince şöyle dua ettiği bildirilmiştir:
(Yusuf) Dedi ki: Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum. (Yusuf Suresi, 33)
Ayette bildirildiği üzere Hz. Yusuf, duasında içinde bulunduğu durumu samimi olarak itiraf etmiştir. Bunun ardından hapse atılan Hz. Yusuf, yıllar boyu orada kaldıktan sonra, Mısırlının karısının da Hz. Yusufun masum olduğunu söylemesi üzerine zindandan çıkarılmıştır. (Yusuf Suresi, 51-54) Tüm bu sıkıntıların ardından Hz. Yusufun duası kabul edilmiş ve kuyuya atılma ile başlayan olaylar, ülkenin iktidarında söz sahibi olmasıyla devam etmiştir. (Yusuf Suresi, 56)
Böylece iktidar sahibi olan Hz. Yusuf, kendisini zindandan çıkararak hazinenin başına geçiren Allaha şükretmiştir. Hz. Yusufun dünyada Müslüman olarak ölmek ve ahirette de salihlerle birlikte olmak için şöyle dua ettiği bildirilmiştir:
Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat. (Yusuf Suresi, 101)